ACABA AŞK MI?

      Aşk çoğu zaman karanlığı aydınlığa çevirirken çoğu zaman ise  sizi o aydınlıktan bir anda dibe çekebilir. Aslında baktığımızda uzaktan her şey güzel gibi görünse de çoğu zaman içerisi yarı karanlık olabiliyor çünkü bazen hayal ettiklerimizle karşılaşamayabiliyoruz. Bana göre aşk emektir bir tende iki yürektir. Bazen çok sevdiğimizi ya da sevildiğimizi zannedebiliyoruz fakat hiç ummadığımız anlarda korkunç alışkanlıklar ya da takıntılarla karşılaşabiliyoruz. Bir binayı yaparken ne kadar kat atarsan at eğer temel iyi değilse hiç ummadığın bir anda binayı yıkılmış bir şekilde bulabilirsin. Bir şeyler için yol kat etmek lazım temelde bir şeyleri oturtabilmek ve sonuna kadar gidebilmek. Aşkta böyledir işte aslında her şey heyecanla başlar saygı ile devam eder fakat her aşk sevgi ile yürümez. Sabır gerektirir, sevgi gerektirir o ilk günkü heyecanı zinde tutmayı gerektirir. Heyecan biterse monotonlaşır, peki ya sevgi biterse saygı mı kalır? Neyi hak ettiğini bilmeli insan. Hak ettiğini göremediği yerden de gidebilmeli. Seni sevecek olan sana hayatındaki en güzel yeri ve en güzel değeri verebilmeli. Fazlasını beklemiyoruz çoğu zaman sadece olması gerekeni istiyoruz. Kendimizden azaltıp belki de onun için savaşıyoruz. Olmasa da yine oldurmaya çalışıyoruz fakat bazen her şeyi yaptıkça görüyoruz ki bizden bir şey kalmamış ve biz bir şeyleri oldurmaya çalışırken bir bakmışız ki olduramamış öldürmüşüz. Kendimiz gibi hissedemediğimiz yerde bir başkası için kendimizi bir kalıba sokmak ve kendimizi o kalıba göre şekillendirmek zorunda değiliz. Bırakın bizi biz olduğumuz için sevecek insanlar yer alsın hayatımızda dibe çekildiğimiz karanlığı çiçek bahçesi yapsın , biliyorum hayat her zaman güzellikleri ile gelmiyor ama ne var bir kere de dünyayı biz güzelleştirsek?

HemDem
Latest posts by HemDem (see all)

Similar Posts

  • İkigai Uygulama Rehberi: Senpai

    Senpai kelime anlamı olarak akıl hocası anlamına gelmektedir. Japonlara göre başarılı olmak için bir ya da daha fazla akıl hocasına danışmak gereklidir. Ayrıca konfor alanının dışına çıkmak da gereklidir. Her gün aynı şeyleri tekrar edersek başarılı olamayız. Bir öğretiyi en iyi pratiğe dökme yolu konfor alanının dışına çıkaraktır. Ericcson’un da dediği gibi ”ihtiyatlı egzersizler” yani…

  • Bilişsel Davranışçı Terapi

    Albert Ellis 1950‘lerde Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünün yayılmasından sorumlu baş figürdür. Bu zamana değin onun bireysel yaklaşımı Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi en popüler bilişsel yaklaşımlardandır. Ellis psikoanalitik ekolde eğitimi tamamlarken bu bakış açısının hatalarını göz önünde bulundurmuştur. 1950’li yıllarda Ellis davranışçı öğrenme teorisiyle ilgilenmeye başlar. Psikanalizle öğrenme teorisinin birçok ortak noktasının olduğunu çünkü ikisinin de…

  • İkigai Uygulama Rehberi: Koan, Yanal Düşünmenin Gücü

    Japon kültüründe enso çemberi gibi yılankavi yollar baskındır. Öğretmenler maneviyata bağlı derslerde ezberden ziyade çırak kendini daha iyi geliştirebilsin diye daha gizemli yollara başvururlar. Zen felsefesinde kullanılan araçlardan biri de koandır. Koan, klasik düşünce şemalarını yerle bir ederek öğrencinin zihninde yanal düşünmeyi etkinleştiren bir yöntemdir. Bu felsefi bilmeceler neticesinde zihnimizi satoriye yani şimşekvari bir ilhama doğru…

  • Vicdan sızlar mı, vicdansızlar mı?

    Toplumsal olaylar, şiddet olgusunu günden güne daha fazla göz önüne taşımaktayken bütün bunlara duyarsız kalıp ‘vicdanım rahat’ demek bir çeşit duyarsızlık gibi geliyor. Genelde savaş dönemlerinde vicdan muhasebesi yapılır taraflar suçlanır, olan ölen insanlara olur. Sonuç bir kazananın olduğu ama iki tarafın da kaybettiği bir oyun. Sahi bu oyunun neresindeyiz?  Bazen roller hiç tahmin etmediğimiz şekilde…

  • İkigai Uygulama Rehberi: Toşogu, Üç Maymun Öğretisi

    Seyahatimizin son durağı Japon ikonografisinin en kıymetli simgelerinden biri olan üç bilge maymunun bulunduğu Nikko kentidir. Efsanevi Toşoğu tapınağında bulunan ahşaptan yapılma üç maymun heykeli iç avludaki yapılardan birini süslüyor. İlk maymun kulaklarını kapatıyor, ikincisi ağzını üçüncüsü ise gözlerini. Bu simgesel yapının kökeni Konfücyüs’ün yazılarından alınan Japon deyişine dayanıyor: Kötüye bakma, kötüyü dinleme, ve kötü…

  • Ikigai Uygulama Rehberi: Serendiplik, Mutlu Tesadüfler

    Hayattaki en güzel şeylerin, tarihe iz bırakan kaşifler de dahil olmak üzere tesadüf üzeri gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Serendip’in Üç Prensi adlı İran masalındaki karakterler sürekli seyahat etmekte ve tesadüfen yeni şeyler keşfetmektedirler. Bu üç prens şansın, görkemli şatolardan çıkıp önlerine gelmesini beklememişlerdir. Cesur ve aklı başında üç prens her zaman umdukları gibi gitmese de vazgeçmemişlerdir…

3 Comments

  1. Öncelikle merhaba.Yazılarınızı okudum ve gerçekten çok içten samimi buluyorum.Sürekli takip edip okuyorum.Okudukça içime ferahlık ve mutlululuk uyandırıyor.Ağzınıza ve yazan kaleminize sağlık.

Bir yanıt yazın