Hümanizm

Hümanizm felsefi ve etik anlamda bireyin anlam bulma ve kritik düşünebilme yetisinin vurgulandığı bir akımdır. Hümanist psikoloji Alfred Adler, Abraham Maslow, Carl Jung ve Karen Horney tarafından ortaya atılmış bir kuramdır. Victor Frankl bireylerin zor durumlarda(e.g. konsantrasyon kamplarında vb.)nasıl ayakta durabileceklerini araştırmıştır. 1950 ve 1960‘larda psikodinamik ve davranışçı akıma ters olarak hümanist akım gelişmeye başlamıştır. İki kuramın da indirgeyici olduğunu ve daha bütüncül bir kuram oluşturmak adına yola çıkan hümanizm akımı davranışçılığın indirgeyici özelliklerini düzeltmek için bilişsel, duygusal, ve ahlaki faktörleri kapsayarak daha kişilerarası ve kişi ötesi  ilişkiler bağlamında çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu akıma göre bireyler özgür tercihlerini  yaparlar ve bunun sorumluluğunu hayatlarını şekillendirmek için kullanırlar. Özgür tercihler bireyin büyümesini ve kendi potansiyelinin farkına varmasını sağlar. Hümanist psikolojinin bir diğer önemli karakteristiği ise motivasyona yüklediği anlamdır. Motivasyon, bireyin büyüme ve gelişimi için gösterdiği kendini gerçekleştirmesidir. Maslow ve Rogers kendini gerçekleştirme konusunda psikoloji bilimine katkısı olan önemli fikir adamlarıdır. Rogers ve Maslow’un kendini gerçekleştirme hakkında görüşlerinde bazı benzerlikler vardır gelişimsel sürece verdikleri önem, açık görüşlülük ve bütünlük gibi. 

Rogers ve Maslow’un teorisinde bir takım benzerlikler bulunmaktadır. İlk olarak, kendini gerçekleştirme sonu olmayan bir süreçtir. Hem Maslow hem de Rogers kendini gerçekleştirmenin gelişimsel süreçteki yerine yazılarında yer vermiştir. Rogers kendini gerçekleştirmeyi şöyle tanımlar: ”Organizmanın kapasitesindeki gelişimi ve gelişirken sürdürülebilir ve gelişebilir olması” Bu demek oluyor ki insan potansiyelinin sürekli gelişim içerisinde olması kendini gerçekleştirmenin önemli parçalarından biridir. Kendini gerçekleştirmenin bir son noktası yoktur, bu bakımdan bir yolculuğa benzer: bireyin kendine yaptığı bir yolculuk. Bu yüzden, kendini gerçekleştirmekte olan daha uygun bir terimdir kendini gerçekleştirmiştense çünkü bu dediğim gibi bu bir gelişimsel süreçtir.

Uzman Psikolog İlayda Tüter
Latest posts by Uzman Psikolog İlayda Tüter (see all)

Similar Posts

  • | | |

    Kitap Önerisi: Kendini Arayan İnsan, Rollo May

    Sırada en sevdiğim kitap hakkında bir değerlendirme yazısı yazmak var. Üstad Rollo May olmak üzere bütün hümanist psikologlara selamlar! Bugün sizlere Rollo May’in ünlü kitabı ‘‘Kendini Arayan İnsan’’ hakkında kısa bir değerlendirme yazısı yazacağım. İlk olarak kitabın içeriğinden bahsedeceğim, daha sonra eleştirilebilecek konulardan en son da kısaca özet ve bazı özdeyişlerle bitireceğim. Umarım keyifle okursunuz….

  • İkigai Uygulama Rehberi: Şinkansen

    Şinkansen 1960-1980 yıllarında Japonya’da eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik büyüme görüldü. 2. Dünya Savaşından çıkmış, nükleer bombalarla sarsılmış bir ülke için bu büyüme şaşırtıcıydı. Her türlü güçlüğe rağmen Japonya dünyanın ikinci büyük gücü haline geldi. Bu da ”Şinkansen etkisi”ni yani Japon mucizesi hakkında yapılan araştırmalara sebebiyet verdi. Bu kavramın günlük hayatta da kullanılması için ikinci…

  • YAŞAM VARSA UMUTTA VARDIR.

    Her yıkılış yeni bir başlangıçtır. Kimi zaman güvendiğin insanlar aslında hayatında koca bir hayal kırıklığı olabilir ama ne olursa olsun bu tüm insanlığa olan güvenini kaybedeceğin anlamına gelmesin. Yaşanılanlar umudunu tüketmesin. Güvendiğin dağlara karlar yağıyorsa güneş açtıranlar da olacaktır elbet. Eğer bir şeyler sana umut olsun istiyorsan bugün gerçekleştirebileceğin her şeyi gerçekleştir. Günün birinde yapabilecekken…

  • İkigai Uygulama Rehberi: Koan, Yanal Düşünmenin Gücü

    Japon kültüründe enso çemberi gibi yılankavi yollar baskındır. Öğretmenler maneviyata bağlı derslerde ezberden ziyade çırak kendini daha iyi geliştirebilsin diye daha gizemli yollara başvururlar. Zen felsefesinde kullanılan araçlardan biri de koandır. Koan, klasik düşünce şemalarını yerle bir ederek öğrencinin zihninde yanal düşünmeyi etkinleştiren bir yöntemdir. Bu felsefi bilmeceler neticesinde zihnimizi satoriye yani şimşekvari bir ilhama doğru…

  • Bilişsel Davranışçı Terapi

    Albert Ellis 1950‘lerde Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünün yayılmasından sorumlu baş figürdür. Bu zamana değin onun bireysel yaklaşımı Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi en popüler bilişsel yaklaşımlardandır. Ellis psikoanalitik ekolde eğitimi tamamlarken bu bakış açısının hatalarını göz önünde bulundurmuştur. 1950’li yıllarda Ellis davranışçı öğrenme teorisiyle ilgilenmeye başlar. Psikanalizle öğrenme teorisinin birçok ortak noktasının olduğunu çünkü ikisinin de…

  • İkigai Felsefesine Giriş

    Bugün sizlerle İkigai felsefesini konuşmak istiyorum. Garcia & Hernandez (2017)’nin yeni çıkan kitabında da bahsettiği üzere İkigai felsefesi 4 temel uğraştan yola çıkarak ortaya atılmış antik bir felsefedir. Bu 4 uğraş MİSYON, MESLEK, TUTKU ve UĞRAŞ’tır. Okinowa’da yanı dünyanın en uzun yaşayan insanların olduğu Japon kentinde doğanlar herkesin bir İkigai’si olduğunu söylerler. Aşağıdaki diyagramda İkigai…

Bir yanıt yazın